Yüz tanıma, parmak izi tanımlama sistemleri artık her sektörde boy göstermeye başladı. Peki biyometrik perakende sektörüne nasıl katkı sağlayabilir ?
Tahmin edileceği üzere, çoğu perakendecinin nihai amaçlarından biri de müşterinin davranışları ve tercihleri hakkında bilgi sahibi olmak. İnternet üzerinden yapılan işlemlerde çeşitli yöntemlerle müşteri takibi uzun zamandır yapılıyor ve artık biyometrik kullanarak aynı takibi fiziksel mağazalarda da yapmak mümkün.
Best Buy International’ın eski CEO’su Bob Willett, bir mağazada alışveriş yapan müşteriyi takip etmenin teknoloji açısından çok daha geliştirebileceğini söylüyor.
Müşterilerin hangi reyonlara daha çok ilgi gösterdiği, mağazada ne kadar durduğu bilgileri takip edilebiliyor. Aynı zamanda müşterilerin yaşı, cinsiyeti de biyometrik sistemler tarafından tahmin edilebiliyor. Böylece mağaza sahipleri bu sistemlerden elde ettikleri veriler doğrusunda mağazalarını daha efektif bir biçimde dizayn edebiliyor, müşterinin mağaza içi deneyimini daha iyi bir noktaya taşıyabiliyor.
Biyometrik sistemlerin bir diğer ilgi çekici tarafı ise çeşitli yeni teknoloji ile entegre olarak çalışabiliyor olmaları diyebiliriz. Günümüzde pek çok alanda kullanılan veri bilimi ve derin öğrenme, biyometrik sistemlerin sağladığı verileri işleyip çeşitli analizler yapabiliyor. Örneğin, yüz ve vücut tanıma sistemleri kullanan bir kamera ile derin öğrenme tekniklerini ortak hizmet için kullanmak mümkün. Kameradan aktarılan verileri işleyen derin öğrenme algoritmaları, takip edilen kişiler veya durumlar hakkında tahmin yürütebiliyor.
Mağazaların ve perakendecilerin günümüzde çok daha verimli ve tutarlı tahminler yaptığı kesin. Yürütülen tahminlerin doğruluk payının artmasında biyometrinin önemi anlaşıldığı üzere fazlaca büyük. İlerleyen zamanlarda biyometrinin nerelerde nasıl kullanacağını bilemeyiz, ama perakende ve çeşitli diğer sektörlerin yeni teknoloji arayışlarında biyometri kelimesini sık sık duyacağıza şüphe yok.